14 Temmuz 2008 Pazartesi

The Voice of Silence

“The Voice of Silence”, “Sessizliğin Sesi”, Rus asıllı çağın en büyük filozoflarından Helena Petrovna Blavatsky ( diğer adıyla Madam Blavatsky) tarafından tercüme edilen ezoterik felsefe kitabıdır. Aslen 3 ciltten oluşan bir serinin içinde bulunur, serinin diğer kitapları “Hocanın Ayaklarında” ve “Yoldaki Işık”tır. Bu kitaplar Tibet Felsefesini anlatırlar, Altın Öğütler Kitabındandır. Onbin yıllık olduğu tahmin edilmektedir ve palmiye yapraklarına yazılı olarak bulunmuştur. Yaşamdaki üç durum, insanın evrimleşmesini engelleyen ilk unsur; cehalet, onu yenmek için; öğrenme, onun tuzaklarından kurtulmak için bilgelikten bahseder. Bu kitapları derleyen Blavatsky'nin öğrencisi olan Annie Besant'tır. Kitaplarda Tibet metinleri değiştirilmeden yazılmış ve sonrasında sembolojik olarak irdelenmiştir. Blavatsky aynı zamanda Teozofi Derneği'nin kurucusudur ve “Secret Doctrine”, “Isis Unveiled” vb gibi birçok kitapları bulunur.

Sessizliğin Sesi’nden örnekler:

"Nada'nın “sessiz sesin” sesini duymak ve anlamak isteyen, önce Dharana'nın (bir iç nesne üzerinde ve dış evrenden tümüyle uzaklaşmış olarak, mükemmel biçimde yapılmış olan zihin konsantrasyonu) doğasını anlamalıdır."

"Ruh duymaya muktedir olmadan önce, insan kükremelere ve fısıltılara, azgın fillerin çığlıklarına ve ateş böceğinin gümüşi vızıltılarına sağır olmalıdır"

"Ruh anlamaya ve hatırlamaya muktedir olmadan önce, kilin önce çömlekçinin zihninde şekil alması gibi sessiz varlık ile birleşmelidir"

"Böylece ruh duyacak ve hatırlayacaktır ve iç varlığına sessizliğin sesi konuşacak ve şöyle diyecektir:

“Hayatının güneş ışığında yıkanırken ruhun gülümsüyorsa, ruhun kendi et ve madde kozası içinde şarkı söylüyorsa, ruhun yanılsamalar şatosu içinde ağlıyorsa; ruhun kendisini hoca’sına bağlayan gümüş ipi parçalamak için mücadele ediyorsa; ey Lanu, bil ki ruhun bu yeryüzüne aittir ."

"Tomurcuklanan ruhun dünya'nın gürültüsüne kulak kabarttığında; yanılsatıcı dünya olan yanılsamanın kükreyen sesine ruhun cevap verdiğinde, acının sıcak gözyaşlarını gördüğünde, korktuğunda ve kederin çığlıkları ile sağırlaştığında, kaplumbağa gibi kişilik kabuğuna çekilir, Lanu, bil ki, ruhun suskun tanrısının değersiz bir sunağıdır "

"Güçlü olduğunda, ruhun güvenli sığınağından dışarı doğru süzülür ve koruyucu barınağından uzaklaşır, gümüş ipini uzatır ve yükseğe doğru atılır: Boşluk içinde görüntüsünü seyrettiğinde, “Bu benim” diye mırıldandığında, söyle Lanu, ruhun hala daha yanılsamanın ağlarına takılıdır "

"Lanu, bu yeryüzü, acı evidir, “Büyük sapkınlık” adındaki yanılsama tarafından aldatılmış ben'ini tuzağa düşürmek için yol boyunca korkunç denemeler ve çeşitli tuzaklar kurulmuştur, “Büyük sapkınlık” ruhun tek, evrensel ya da sonsuz ben'den ayrılmış olduğuna inanmadır "

"Cahil Lanu, bu yeryüzü, fitilsiz ve yakıtsız yanan, hiçbir rüzgârın söndüremediği hakiki ışıklı “Işık vadisine” çıkan alaca karanlığa doğru kişinin yürüdüğü karanlık bir giriştir.

(Gerçeği) yaşamak istiyorsan (alışıldık) hayatını terk et.

Üçü, ey yorgun yolcu, üçü üzücü işlerin sonucuna götürür. Yanılsamayı yenebilirsen, üç oda -çeşitli bilinç durumları vasıtasıyla- seni daha yüksek bir ruhsal bilinç odasına götürecektir " ...

Not: Bunun ve Blavatsky'nin eserlerinin tam İngilizce metinlerini, blogumda sağ kolonda bulunan "Online Kitaplar" bölümünde bulabilirsiniz.

Araştırma: Arzu Kaner ( Izinsiz kullanılamaz )

Hiç yorum yok: