14 Temmuz 2008 Pazartesi

Ayn Rand ve Bencillik ( mi? )

Ayn Rand'ı ilk okuduğumda, daha once dinlediğim yorumların etkisiyle, ben de son derece kapitalist ve bencil bir ideolojiyi savunduğunu düşünmüştüm. Daha sonra kendisinin anlattığı kültürleri inceledim, doğu bloğu ülkelerinde de bulundum ve özellikle “Yaşamak İstiyorum” kitabında ne demek istediğini daha iyi anladım. Başka mentalitelerle, politikalarla, başka yokluklarla yaşayan insanların hayata bakış açıları bizlerinkiyle tamamen bambaşka hale geliyor, anlamak için görmek ve içlerinde olmak gerekiyor.

Hayatımda yıllar geçtikçe, başarılı olanların, zincirlere vurulmuş gibi sürekli başarısızları sırtında taşımakta olduklarını ve buna mahkum olduklarını gördüm. Başarısız olanların başarısızlıkları, sadece tembelliklerindendi. Nasılsa onların yerine işleri kotaracak birileri vardı. Topluma ve muhtaca yardım etmek başka birşey, tembeli sırtında taşımak bambaşka birşeydir. Bu anlamda Ayn Rand'ın özellikle “Atlas Vazgeçti” kitabında anlatmaya çalıştığı şeyin bu nüans olduğunu düşünüyorum. Başarı uğruna herşeyin feda edilmesine inanmamakla birlikte, sadece gerekli ve değecek şeyler için ve hakedenler için fedakarlıkta bulunulması gerektiğini anlattığına inanıyorum. "Ben" kavramının fazlaca üzerinde durulmasının altında, insanlarda benlik ve karakter diye birşey kalmamasının vurgulanmaya çalışıldığını düşünüyorum.

Becerikli insanlar, bir anlamda cezalı gibidir. Ama birşeyler yapmadan hayatta seyirci gibi de duramazlar, onlar çalışmak ve başarmak için yaratılmışlardır ve başarılarla beslenirler. Ama karşılığında hayatlarını ve zamanlarını rehin vermişlerdir. Tembel insanlar ise, her zaman kendi yerlerine düşünen, problemleri çözen birileri olmasının rahatlığıyla, taşın altına eline sokmak yerine, oturup sadece onu bunu eleştirmeyi, başarılı adamları daha aşağılara çekmeyi marifet sayarlar. Oysa ki gölge etmesinler başka ihsan istemez. zenginin malı züğürdün dilini yorar hesabı...Aynı zamanda bu tembel insanlar kendi başlarına birşey beceremeyecekleri için, bürokratik yol ve bağlantılarla, tanıdıklarla, onun bunun ekmeğine yağ sürmek suretiyle, yalakalıkla iş kotarmaya çalışırlar. Oysa hala onların pisliklerini çalışkan insanlar temizlemeye çalışmaktadır. Atlas, mitolojide dünyayı sırtında taşır. bu kitapta da dünyayı sırtında taşıyan akıllı ve çalışkan sanayi devlerinin bir anda ortadan yokolmasıyla dünyada yaşanmaya başlanan kaos hali çok güzel irdelenmiştir. Atlas, vazgeçmiştir...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Senin aksine, Atlas Vazgeçti'yi okuduktan sonra hakkındaki tartışmaları okumuştum.

İlk önce kitabın yoğun bir bencillik ve egoistlik üzerine kurgulanmış olduğunu okuyunca çok şaşırmıştım. O kitapta bir sürü şey vardı ama bencillik yoktu bence :)

Ayn Rand'ın daha sonra bir kaç açıklamasını okuyunca (http://www.aynrand.org/site/PageServer?pagename=media_america_at_war_morality_and_civilian_casualties) biraz daha uzak hissetmeye başladım.

Unknown dedi ki...

Aslına bakarsak Ayn Rand "The Anthem" kitabında tüm felsefesini en az kurgu ve çıplaklığıyla açıklıyor. Her kitabını defalarca okudum. Harika bir kadın(dı).