17 Temmuz 2008 Perşembe

Msn Messenger mı?

-Mesaj yazınca anında cevap alamayan ya da gec alanların da nedense sürekli ihmal edildiğini ya da sevilmediğini düşünmesine meydan veren ve psikopatlar yaratan program.

-Bazı insanların 24 saat neden bu programda online beklediğini ve niye-neyi beklediğini bir türlü çözemediğim program.

-Arkadaşlarınızın sizi sokakta gördüğünde neden sizinle uzun zamandır görüşemediğini sorması yerine " Seni online goremiyorum artık nerelerdesin?" diyaloglarına sebep olan ve birçok insanı kendisine esir alarak ruh hastası eden, insan ilişkilerini sabote eden program.

-İnternette hiç tanımadığım insanların direkt mesaj atarak "Lütfen beni msn’e ekler misin?” yazmasıyla asılmanın internetteki yeni adresi olan program. Siz hiçbirşey yapmazsanız, taciz mesajları devam eder:”Beni adam yerine koymadığın için mi msn’e eklemiyorsun?”. İyi de, dostum ben seni hiç tanımıyorum ki, neden ekleyeyim?

-İnternetin yeni kartviziti.

- Msn’i açtığımda ( ki artık nadiren açıyorum) gelen bir sürü mesaja cevap vermeye yetişemediğim için, aynı zamanda beni de vicdan azaplarına ve dolayısıyla ruh hastasına dönüştürme potansiyeline sahip olması nedeniyle mümkün mertebe uzak durduğum program.

-İnsanların kartvizitlerinde yer almasıyla, emailden sonra ikinci olarak devrim yapmış program.

-Herşeyi hiç durmadan dejenere ederek suyunu çıkaran ve amacından çıkaran milletimizin yeni oyuncağı.

-Birine ulaşmak için programa girerken bile sürekli offline status ile girmeme ve çok sevdiğim lakin sonradan msn canavarına dönüşmüş arkadaşlarımdan nefret etmeme neden olan program.

Elvis has left the building...Gracias.

5 yorum:

Rüyacı dedi ki...

Zaman öğütücü, iki lafın belini kırmak için hazırlanmış, amacına kişiye yüklediği yoğunluk ve baskı nedeniyle asla izin vermemiş olan program. Gayya kuyusu,Ego zirvesi,Bir çeşit psiko-ayna.
:-)

Arzu dedi ki...

ruyacim hay agzina saglik :-) elbette aba amac iki lafin belini kirmak, amacina uygun davrananlar yok mu, elbette var. Lakin saydigim sekilde kafayi usutmus olanlar cogunlukta :-)

Adsız dedi ki...

İlk zamanların en büyük heyecanı, fakat zamanla listede "engellenenlerin" artığı, gereksiz ama vaz geçilmeyen bir makina.

Bu arada; cam var mı cam? Cam aç?

:=)

Arzu dedi ki...

Sevgili örümcek, ya ben onu nasıl unutmuşum ! :-) "webcam var mi, cam ac" muhabbetini :-))) B

Ben zaten oldum olası görüntülü iletişim araçlarını sevmiyorum, mesela yeni çıkan görüntülü telefonları da öyle. Yani tel konuşucam diye giyinip saçımı mı taricam, evde tembellik yaparken :-)

Adsız dedi ki...

Ehehehe! Ya varya, aslında bunlar bu tür şeylere ihtiyaç duyan "iş adamları" için bence! Mesela annemler ilk zamanlar "ablanlarla görüşelim" diye başımın etini yiyordu. İkinci kez görüştüklerinde "Amaan ne konuşçem sen geç sıkıldım" dedi :))

Mektuba dönmek lazım. Yeniden heyecan, yeniden özlem ve hasret :)